Pazar, Mart 23, 2014

Yazabiliyorken yazmalı, gezebiliyorken gezmeli.

İnsan-evladı  "varım" diyebilecek bilince ulaştığı günden bu yana Kibir Tanrısını oynuyor.
-
Terimler yorucu. Mide bulandırıcı. Çoğunlukla kökensiz, soğuk ve manasız insanın parıltılı kibrinden peydahlanmış o terimler. Samimiyetsizliğin her harfinden aktığı o ucubeler. Terim: hapishane. Sınırları başkalarının beyin kıvrımlarından çizilen üretime elverişsiz bir distopya toprağı.
-
Sanat etiği nedir ? Bir tamlamanın terimleştirilmiş hali. "Hyperactif" bir çocuğu hareketsiz kaldığı müddetçe yaşayabileceği bir odaya koymak gibi. Hareketin kendi göreceliliğine binaen her saniye ölme riski taşıyan bir çocuk oldu sanat. Var olmayan şeyi var etme çabası, insanın onulmaz kibri: Etik.
-
Kaçamazsın. Seni var eden zübdenden de, şu an seni sen yapan seçimlerinden de kaçamazsın. Oyundan çıktığını sandığın her an oyuna daha fazla dahil olacaksın.
-

"Yazabiliyorken yazmalı, gezebiliyorken gezmeli."